İMAMKULU KÖYÜNDEN KAZIM’IN AĞIDI
Eskiden Kayseri ili Develi İlçesine, şimdi ise Tomarza ilçesine bağlı olan İmamkulu Köyünden Kazım Karasu 1953 yılında Döndü adında bir kızı kaçırır. Kazım’ın başına türlü işler gelir. Tam yedi sene evinden, yârinden, köyünden ayrılmak zorunda kalır.
Hacı Ağa: Kazım’ın babası Hacı Hasan Karasu. Ağıdı yakan kişi.
Halil: Potuklu köyünden Kör Halil lakabıyla bilinen Halil Kandemir’dir. Rahmetli oldu.
Döndü: Kazım’ın karısı.
Kozan: Adana ilinin bir ilçesi.
Potuklu: Pınarbaşı İlçesinde üç tane Potuklu adında köy vardır. Bunlar; Avşar Potuklu, Büyük Potuklu, Küçük Potuklu. Burada adı geçen Avşar Potuklu’dur. Kazım’ın kabilesinin bu köyde akrabaları vardır. Soyadları Kandemir’dir. Kaçak olduğu sırada bazen bu köye gelip saklanır.
Bozlamak: (Devenin) ses vermesi, bağırması (Divan-ı Lügati't-Türk, I, s. 120); Bozlatmak: acıdan böğürtmek (Divan-ı Lügati't-Türk, II, s. 341)
Potuk: Deve yavrusu demektir.
Yeğilmek: Durmamak, Şımarmak.
Varık: Varmış.
Vuruk: Vurmak
Kapıt:
Tozluk: Pantolonun paçasını tozdan korumak için ayakkabının üzerine geçirilip düğmelenen veya dizden aşağı uzanarak ayağın üstünü örten dar paçalık, getr.
Azık: Yiyecek, yol yiyeceği, erzak.
Emeğim çobana döndü: Emeklerinin boşa gitmesi.
Çıkmak: Bulunduğu yeri bırakıp başka yere geçmek, taşınmak, ayrılmak, ilgisini kesmek.
Çıkmak: Kocası ölen gelinin baba evine dönmesi.
Ceren: Ceylan.
Bre: 1. Ey, hey anlamında kullanılan bir seslenme sözü. 2. Be yerine kullanılan bir seslenme sözü. 3. Vay anlamında şaşma bildiren bir seslenme sözü: Bre, bu ne büyük gemi! 4. Şaşkınlık, coşku anlatan bir seslenme sözü.
Sıla: Gurbetteki bir kimse için doğup büyüdüğü ve özlediği yer
Elkızı: 1. Gelin. 2. Kadın, eş.