SERDAR’IN AĞIDI
05.04.2018 tarihinde Eskişehir Osmangazi Üniversitesi’nde silahla kahpece vurulan, Kayseri-Pınarbaşı Han Köyünden, Avşar boyundan, Dr. Öğretim Üyesi Serdar Çağlak için yaktığım ağıt. Babası, kıymetli ağabeyim, Abdullah Çağlak’ın ağzından söyleyen Aslan AVŞARBEY/Mülkî.
İki bin on sekiz yılı
Nisan ayının beşinde
Tabuta sarılı alı
Anası görmüş düşünde
Bu da feleğin işi mi
Yaktı kül etti döşümü
Kanı bozuk biri vurmuş
Kınalı gurbet kuşumu
Kayseri’ye tel çekildi
Duyanlar yola döküldü
Osman Gazi meydanına
Dört bayrak birden dikildi
Uzadı bitmedi yollar
Beni gören deli beller
Kurusun yağız yiğidim
Sizi vuran kanlı eller
Sarıp beyaz çapıtlara
Uzatmışlar tabutlara
Şehit yazsın savcı beyler
Tuttukları zabıtlara
Ar bulunmaz namertlerde
Gönlüm onulmaz dertlerde
Okuttum da adam ettim
Yedi sene gurbetlerde
Olmadı oğlum olmadı
Gözümde yaşım kalmadı
Daha otuz üç yaşında
Evlenip muraz almadı
Dedin m’ola etme diye
Bana kurşun atma diye
Talebelerin ağlaşır
Bırakıp da gitme diye
Yusuf Serdar yiğitlerim
Göğü deler ağıtlarım
Ağlama sen diye diye
Cemile’yi öğütlerim
Ataş düştü de özüme
Nazlanıyom ben kızıma
Güneşimin biri battı
Yusuf’um ışık gözüme
Allah verdi bana seni
Doğurmaz her ana seni
Kayseri’de uyuturum
Götürmem ben Han’a seni
Pazarören Han köylerim
Yetişir Avşar beylerim
Mezerlikte yalnız komam
Gelir de sohbet eylerim
Nasıl etmeyeyim kahır
Ömrümüzü etti zehir
Serdar’ımı benden aldı
Harap kala Eskişehir
Uzandım elim yetmedi
Yekindim dizim tutmadı
Bana küsme aslan oğlum
Talihin yardım etmedi
Derin uykulara daldın
Mülkî’yi dertlere saldın
Her kula nasip olur mu
Milletin duasın’ aldın
Aslan AVŞARBEY
06.04.2018-Eskişehir