2 - AŞİRETİN DÖĞÜŞ ETTİ DUYDUN MU?
Avşarlar hakkında bir şeyler yazıp da Sevgili Dadaloğlu’nu anmadan olmaz. Onun anısına İlk öyküme Dadaloğlu ile başlıyorum.
Ceritoğulları Aşireti ile Karalar Türkmen aşiretleri arasında Ceyhan’ın Altıgöz Bekirli köyünde kanlı bir çarpışma olur. Karalar Aşiret beyi Bekir Ağa o zaman sürgün de bulunuyor. Bu büyük çarpışmada Bekir Ağa’nın dört kardeşi de ölür.
Altı yıl sonra Bekir Ağa’nın sürgün cezası af olur. Bekir Ağa’nın af olduğunu duyan Türkmen Aşiretleri ve Avşar beyleri Bekir Ağa’yı karşılamaya giderler. Bir konaklık yolda Bekir Ağa’yı çok kalabalık bir atlı grubu karşılar. Atlardan inerler, Bekir Ağa’ya tek tek sarılarak hasret giderirler. Bekir Ağa ile karşılaşmadan evvel kardeşlerinin öldürüldüğünü, bu acı haberi Dadaloğlu’nun söylemesine karar verirler. Bekir Ağa’yı ortalarına alarak etrafında geniş bir daire olurlar. Bekir Ağa kendini karşılayanları tek tek gözle süzer. Araların da kardeşlerinin hiç biri yoktur, buna bir anlam veremez. Başından geçenleri anlatıp, biraz hoş beşten sonra: Ağlar, beyler kalan sağlar sizin olsun, ölenlerden hiç haber vermediniz... Altı yıl oldu bilmem ne halde obaların hali? Herkes suskun ağızları kitlendi. Gözleri gelip Dadaloğlu’nun üzerinde çivilendi. Dadaloğlu ağır ağır yerinden kalkarak Bekir Ağa’ya yaklaştı elinde sazı ile Ağam, sana obaların halini sazımla mı, sözümle mi anlatayım?
Bekir Ağa ayakta duran çok sevdiği Dadalı süzdü gözleri ile söyle sevgili Dadalım, hem sazınla söyle, hem de sözünle, gönlüm ferah bulsun dedi.
Dadaloğlu kalabalık insan halkasının ortasına oturur. Yönünü Bekir Ağa’ya çevirerek, sazını kucağına yerleştirdi. Şöyle söyledi bu acı haberi, Karalar Aşiret Beyi Bekir Ağa’ya.
Esti poyraz yeli, bulandı hava
Zatıdan gamlısın, sen Çukurova
Atına binde gel ey Bekir Ağa
Aşiretin döğüş etti duydun mu?
Parladı kılıçlar çok indi başa
Kartal kuzgun döner, kanlı üleşe
İki boy beyi ile Miktat Paşa
Dövüşü, dövüşü öldü duydun mu?
Parladı kılıçlar, kılıç kılıca
Atı yavuz olan, çıkıyor uca
Çukur ova girdi kılıç kılıca
Kanl’üleşe, kartal indi duydun mu?
Acep, hayfın alır m’ola sağları
Mızrağının ucu, deler dağları
Boynu uzun İrecepli beyleri (1)
Çark uğrunda savaş etti duydun mu?
Der Dadal’ım söyler sözün merdini
Yavru şahan (2)ıssız koymaz yurdunu
Biz de verdik beş kardeşin dördünü
Bu işimiz böyle oldu duydun mu?
İrecepli: Recepli Avşarları.
Şahan: Şahin.
Zatıdan : Zaten, eskiden, esasen.
Üleş : Leş, burada insan ölüsü, ceset.
Miktat Paşa : Bekir Ağa'nın kardeşlerinden biri.
Hayf : İntikam, öç.