GELENEKLER

5 - AYLARA

AYLARA


Şimdi söyleyelim on iki aya

Garakış da karı yağar dünyanın

Yüce dağlar boz dumanı sarınca

Yüzü azgın olur yalan dünyanın

 

Zemheride ayazınan çıkınca

Şubatta da garbi yeli esince

Hele birde mart dokuzu çıkınca

Hemen yazı gelir yalan dünyanın

 

Nisanda ağaçlar çiçek açınca

Mayıs da da el yaylaya göçünce

Aşiret de çadırını açınca

Şenelir dağları yalan dünyanın

 

Haziranda yanan otlar biçilir

Durulmaz yayladan geri göçülür

Temmuzda da galan ekin biçilir

Yazı biraz yaban olur dünyanın

 

Ortalık soğuyup da kuyruk doğunca

Eylül deyip Ekim ayı çıkınca

Son güzde de boz gıranı yağınca

Her tarafı donar yalan dünyanın

 

Aman ne dumanlı Erciyes başı

Karından görünmez toprağı taşı

Başlar hep dağların boranı kışı

On birinci aylar doğduktan keri

 

Yüce dağ başında töbe durulmaz

Borandan kışdan yanına varılmaz

Dağlar hiç kimseyi misafir almaz

Garagış zemheri doğduktan keri

 

Aşık Battal saydı oniki ayı

Zahmarının soğuk olur suları

Adem peygamberden insan soyları

Sur düdüğün bekler sonu dünyanın 


Garakış: Karakış, Kışın ilk ayları.

Boz:  1. Açık toprak rengi. 2. Kül rengi, gri. 3. Sarışın

Zemheri: Kara kış.

Ayaz: 1. Duru, sakin havada çıkan kuru soğuk. 2. Çok soğuk hava.

Garbi: Batı rüzgârı. Batıdan esen ılık yel.

Mart dokuzu: Bahar mevsiminin başlangıcı. Gregoryen takvimine göre martın üçüncü haftasında görülen bir fırtına.

Şenelmek: Boş bir yer, insanların yerleşmesiyle yurt durumuna gelmek, meskûn olmak.

Galan: Artık.

Kuyruk: Güzün doğan bir yıldız.

Güzün: sonbahar.

Son güz: Sonbaharın son günleri.

Boz gıranı: Bozaran otların üzerine düşen kırağı.

Boran: 1. Sis, duman. 2. Şiddetli kar, fırtına, kasırga. 3. Şiddetli yağmur, sağanak. Rüzgâr, şimşek ve gök gürültüsü ile ortaya çıkan sağanak yağışlı hava olayı.

Keri: 1. Sonra, geri. 2. ötürü, dolayı.

KİTAPLAR
MAKALELER
ŞAİRLER